bugün
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi12
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı10
- ben bu davanın savcısıyım9
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı11
- suriyeliler suriye'ye dönsün14
- sözlüğün en götü güzel kızı21
- düşün ki o bunu okuyor14
- iğrenç bir his tarif et27
- sel felaketinin nedeni cehapedir10
- 1 mayıs10
- icardi190516
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz31
- ahirette sorulacak ilk soru9
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması16
- memesi küçük olmak16
- oksijensizsu14
- güne bir şarkı bırak14
- anın görüntüsü16
- emmanuel emenike15
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı10
- uludağ sözlüğün bitmiş olması23
- insana kendini kötü hissettiren şeyler20
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- tilki ailesi9
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız12
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- hamas bir terör örgütüdür15
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı24
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- nazar değdi sözlük12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız12
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız8
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- en yaşlı özelliğiniz9
entry'ler (20)
arka koltuğa 2 kişi oturur ve birde bagaja 3-5 eşya koyarsanız arka tampon yere değcek zannedersiniz. yollarda burnu havada giden broadway ler görmek gayet olasıdır.
ayrıca neden böyle en düşük sınıf araca broadway gibi en üst düzey caddenin adı verlmiş ilginç ?
ayrıca neden böyle en düşük sınıf araca broadway gibi en üst düzey caddenin adı verlmiş ilginç ?
tasarım olarak fiat linea nın genişlemiş ve güzellmiş hali gibidir.
renault tarafından satın alınmıştır. araçları renault kadar iyidir.
artislik ve gösteriş peşinde koşan sonradan görme zenginlerin değil de kaliteden anlayan ve güvenliğe 1.sırada önem veren kimslerin tercih ettiği, çok pahalı olmasına rağmen lüks araç gibi algılanmayan otomobil markası.
çoğu cahil önyargılı kimse inanmasada son yıllarda yapılan lpg sistemleri nerdeyse benzinden bile güvenlidir. egzoz kirliği acısından kat ve kat daha çevrecidir öyleki ingiltere başta olmak üzere birçok avrupa ülkesinde lpg kullanımı devlet tarafından teşvik edilmektedir.
şu an sıkça kullanılan sıralı sistem teknolojisi sayesinde araç benzinli haline göre performans düşüşü göstermez hatta özel ayarlar ile daha yüksek performans elde edilebilir.
güzelce tatbik edilmiş sıralı sistem dönüşümü ile şehiriçi 100km/10lt benzin yakan araç 10.5 litre lpg tüketir. an itibariyle benzin 2.86ytl/lt, lpg ise 1.49 ytl/lt yani her 100 km de 28.6 - 15.65 = 13 ytl kar edersiniz (%45 ekonomi)
dezavantajı: bagajınızın bir kısmı ölür ve aracınız yaklaşık 50 kg ağarlaşır , her yerde lpg bulamayabilirsiniz, bazı cins otoparklar sorun çıkarabilir.
önemli olan şudur : her 100 km de 13 ytl kar ederek 1600 ytl lik masraf kaç km de amorti eder ?
benim hesaplarıma göre 15000 km de lpg dönüşümü amorti ediyor. [[tabi bu piskolojik olarak; nasıl olsa araba tüplü deyip heryere arabayla gitmeye başlamak ekonomi yerine zarar getirmeye başlayabilir, dikkat ! amorti edebilmek için 15000 km yol yapmaya çalışmak ve zırt pırt gezmelere çıkmak vb... ( piskoljik şartlanma, malı ucuz bulunca aşırı tüketme -wall mart felsefesi.. ekonomi yapma piskoloji ile keseye zarar vermek... ) ]]
ek olarak şu da söylenebilir: araçlarını çok kullanan kimseler genelde dizel araçları tercih ederler ve bu araçlara sırf %40-50 daha ekonomik oldukları için yaklaşık 4500ytl extra ücret öderler; bu dizel araçların amorti süresi yaklaşık 80000 km dir ve dizel araçların bakım ve arıza masrafları benzine ve lpg ye göre aşırı pahalıdır.( ha, tork değeri müthiş yüksektir ve araç düşük devirlerde keyif verir, o ayrı), dizel araçlar gürltülü çalışır, çok komplex turbo vb elemanlara sahip oldukları için ağardırlar ve arıza ihtimali daha yüksektir...
dolayısıyla ikiside %45 tasarruf sağlıyor, ikisininde iyi-kötü yanları var fakat lpg 15 bin km de, dizel ise 80bin km de amorti ediyor.
şu an sıkça kullanılan sıralı sistem teknolojisi sayesinde araç benzinli haline göre performans düşüşü göstermez hatta özel ayarlar ile daha yüksek performans elde edilebilir.
güzelce tatbik edilmiş sıralı sistem dönüşümü ile şehiriçi 100km/10lt benzin yakan araç 10.5 litre lpg tüketir. an itibariyle benzin 2.86ytl/lt, lpg ise 1.49 ytl/lt yani her 100 km de 28.6 - 15.65 = 13 ytl kar edersiniz (%45 ekonomi)
dezavantajı: bagajınızın bir kısmı ölür ve aracınız yaklaşık 50 kg ağarlaşır , her yerde lpg bulamayabilirsiniz, bazı cins otoparklar sorun çıkarabilir.
önemli olan şudur : her 100 km de 13 ytl kar ederek 1600 ytl lik masraf kaç km de amorti eder ?
benim hesaplarıma göre 15000 km de lpg dönüşümü amorti ediyor. [[tabi bu piskolojik olarak; nasıl olsa araba tüplü deyip heryere arabayla gitmeye başlamak ekonomi yerine zarar getirmeye başlayabilir, dikkat ! amorti edebilmek için 15000 km yol yapmaya çalışmak ve zırt pırt gezmelere çıkmak vb... ( piskoljik şartlanma, malı ucuz bulunca aşırı tüketme -wall mart felsefesi.. ekonomi yapma piskoloji ile keseye zarar vermek... ) ]]
ek olarak şu da söylenebilir: araçlarını çok kullanan kimseler genelde dizel araçları tercih ederler ve bu araçlara sırf %40-50 daha ekonomik oldukları için yaklaşık 4500ytl extra ücret öderler; bu dizel araçların amorti süresi yaklaşık 80000 km dir ve dizel araçların bakım ve arıza masrafları benzine ve lpg ye göre aşırı pahalıdır.( ha, tork değeri müthiş yüksektir ve araç düşük devirlerde keyif verir, o ayrı), dizel araçlar gürltülü çalışır, çok komplex turbo vb elemanlara sahip oldukları için ağardırlar ve arıza ihtimali daha yüksektir...
dolayısıyla ikiside %45 tasarruf sağlıyor, ikisininde iyi-kötü yanları var fakat lpg 15 bin km de, dizel ise 80bin km de amorti ediyor.
ramazan davulcularının gene kafa düdüklemeye başladığı mubarek ay.
keşke şu davulcular olmasa da millet rahat rahat uyusa ve istediği vakitte sahura uyansa. adamların alayı hırsız yada eşikya tipli, insan görünce korkuyo ve dalga geçer gibi gece saat 3 te bam güm ritimlerle araçların alarmlarını devreye sokacak şekilde gürültü yaparlar oysaki sabah ezanı 5:20 civarındadır. şundan eminimki hiç kimse sahura 3 te uyanmaz istemez. yüzsüz adamlar; eskiden faydalı günümüzde ise zararlı olan adeti canlı tutmayı marifet zannedip bir işe yaradıkları düşüncesi ile kapı kapı dolaşıp tahsilat yaparlar. duyduğum kadarı ile mahallenin davulcusu olmak için ihaleler düzenleniyormuş, demekli adamların alacaklı gibi zile basması bu sebepten.
keşke şu davulcular olmasa da millet rahat rahat uyusa ve istediği vakitte sahura uyansa. adamların alayı hırsız yada eşikya tipli, insan görünce korkuyo ve dalga geçer gibi gece saat 3 te bam güm ritimlerle araçların alarmlarını devreye sokacak şekilde gürültü yaparlar oysaki sabah ezanı 5:20 civarındadır. şundan eminimki hiç kimse sahura 3 te uyanmaz istemez. yüzsüz adamlar; eskiden faydalı günümüzde ise zararlı olan adeti canlı tutmayı marifet zannedip bir işe yaradıkları düşüncesi ile kapı kapı dolaşıp tahsilat yaparlar. duyduğum kadarı ile mahallenin davulcusu olmak için ihaleler düzenleniyormuş, demekli adamların alacaklı gibi zile basması bu sebepten.
mühendislik fakültesi için harç ücreti örgün öğretimden tam 3.5 kat daha pahalı olan öğrenim şekli. örgün öğretim dönemlik 170ytl civarı iken gece öğretimi dönemlik 620 civarı idi. yıllık toplam 900 ytl fazla para ödenir fakat para sıkıntınız yoksa mükemmel bir tercihtir. ders araları kısadır günlük ders 3-4 saate ziplenir(17-21 arası). gündüzcüler gibi sabah 2 ders öğleden sonra 2 ders daha şeklinde tüm gününüzü baltalamaz. ayrıca %10 muhabbeti çok faydalıdır, çalışkan öğrenciler 75 kişi içinde ilk 7 içine girebilmek için birbiri ile kapışır. Ayrıca bildiğim kadarıyla okulu uzattığınızda harç miktarı artmaz oysaki örgün öğretimde 5. yada 6. dönemden itibaren harç artmaya başlar.
yazık kadına , şans kapıyı kırınca filmindeki teyze aklıma geldi.
britni teyze kendine kahverengi pantalonlar alsa iyi eder çünkü o osurukların karla karışık yağmur şeklinde açığa çıkması an meselesi.
britni teyze kendine kahverengi pantalonlar alsa iyi eder çünkü o osurukların karla karışık yağmur şeklinde açığa çıkması an meselesi.
hayatında ilk defa canlı yayın kamerası önünde soru soracak olduğu için doğal olarak heyecanlanan ve soracağı soruyu elindeki kağıttan okumaya kalkan öğrenciyi ciddi ciddi rezil eden fakat kendisi yıllardır canlı yayın yöneten ve hatta gazeteci olan bir şahsiyet olarak rezalet düzeyde konuşma özürlü bir şahıs. kurmaya çalıştığı cümlelerle bu nasıl gazeteci olmuş diye merak ettiren zavallı.
beyaz lahana yaprağına da sarılabilen mükemmel bir meze, hatta başlı başına bir yemek.
yaprak içerisine konulan iç kadar yaprağın kalitesi de önemlidir, ince ve leziz olmalıdır, öyle ki çekirdeksiz üzüm asmasının yüksek kısımlardaki genç ince yapraklarından yapılan sarmalar muhteşem olur.
iç olarak : prinç ve baharatlar başta olmak üzere isteğe göre kıyma, kuş üzümü, maydanoz, cam fıstığı gibi ilaveler konabilir.
yaprak olarak : üzüm asması yaprağı, beyaz ve kara lahana yaprağı şeklinde seçenekleri mevcuttur.
yaprak içerisine konulan iç kadar yaprağın kalitesi de önemlidir, ince ve leziz olmalıdır, öyle ki çekirdeksiz üzüm asmasının yüksek kısımlardaki genç ince yapraklarından yapılan sarmalar muhteşem olur.
iç olarak : prinç ve baharatlar başta olmak üzere isteğe göre kıyma, kuş üzümü, maydanoz, cam fıstığı gibi ilaveler konabilir.
yaprak olarak : üzüm asması yaprağı, beyaz ve kara lahana yaprağı şeklinde seçenekleri mevcuttur.
üniversiteli tiplerin sallamadığı durum.
pulp fiction filminden çok fazla etkilenmiş öğrenci.
http://www.asal.msb.gov.tr/yedek_subay/ydsb_7.htm sitesinde ayrıntılı bilgi edinilen arzuhal
Mezuniyet belgesi ve diğer evraklarla askeri şubeye gidilip askerlik kararı aldırıldıktan sonra, muhtemelen tam 1 sene sonraya verilen tarihi beğenmeyip daha erken askere gitmek istendiği durumlarda kullanılan dilekçedir.
4 yıllık mezunları için; haziran ayında okulu bitirip 1 temmuzda mezuniyet belgenizi aldığınız halde ağustos celbine yetişmenize yardımcı olmaz. Öyle ki : ağustos celbine yetişebilmek için 31 mayıs tarihine kadar bu dilekçeyi vermeniz gerekmektedir.
oysa ki hiçbir üniversite 20 hazirandan önce diploma vermemektedir, dolayısıyla haziranda okulu bitirip hemen 2 ay sonra ağustosda askere gitme planı biraz zordur.
4 yıllık mezunları için; haziran ayında okulu bitirip 1 temmuzda mezuniyet belgenizi aldığınız halde ağustos celbine yetişmenize yardımcı olmaz. Öyle ki : ağustos celbine yetişebilmek için 31 mayıs tarihine kadar bu dilekçeyi vermeniz gerekmektedir.
oysa ki hiçbir üniversite 20 hazirandan önce diploma vermemektedir, dolayısıyla haziranda okulu bitirip hemen 2 ay sonra ağustosda askere gitme planı biraz zordur.
kubbesinin çapı 40 metredir.(Türkiye ve hatta dünya birincisi ?) earth google ile çok güzel gözükmekte ve üzerinde ölçüm yapılabilinmektedir.
fotokopi ile çoğaltılmasın düşüncesi ile ders notlarını kırmızı kağıtlara basan kırtasiye.
trafiği rahatlatıcam derken izmir - anakra yolundan 1 er şerit çalan şehiriçi treni.
kendi adını taşıyan bursaray tren istasyonu ile alaksı olmayan semt.
öyle ki ataevler mahallesinin sözde ataevler tren istasyonuna en yakın olan yerinden bile
yürüş 10 dk sürmektedir ve daha da kötüsü bu yürüyüş esnasında 6 şeritli caddeden koşarak
ve korkarak geçmek gerekir. Ataevler tren istasyonunda inen yolcuların tek sıra halinde tarla içinden geçerek ataevler mahallesine ulaşmaya çalıştıklarını görünce " neden bu istasyon 400 mt geriye yani ataevler mahallesinin önüne (mitsubishi önü) yapılmadı !!" diyerek kahrolursunuz.
normal istasyonlar arası mesafe 850 mt olduğu halde, beşevler ile ataevler durakları arası 1400 mt, k.sanayi durağı ile arası ise 600 mt dir. yani bu durağın 400 mt geriye alınarak ortalanması gayet mantıklıdır.
biraz zor bir hayal bile olsa : Bursaray, B ve C
etaplarıyla birlikte bu aptal istasyonun da yerini 400 mt geriye alarak ataevler halkının
5 yıllık çilesini bitirmelidir.
öyle ki ataevler mahallesinin sözde ataevler tren istasyonuna en yakın olan yerinden bile
yürüş 10 dk sürmektedir ve daha da kötüsü bu yürüyüş esnasında 6 şeritli caddeden koşarak
ve korkarak geçmek gerekir. Ataevler tren istasyonunda inen yolcuların tek sıra halinde tarla içinden geçerek ataevler mahallesine ulaşmaya çalıştıklarını görünce " neden bu istasyon 400 mt geriye yani ataevler mahallesinin önüne (mitsubishi önü) yapılmadı !!" diyerek kahrolursunuz.
normal istasyonlar arası mesafe 850 mt olduğu halde, beşevler ile ataevler durakları arası 1400 mt, k.sanayi durağı ile arası ise 600 mt dir. yani bu durağın 400 mt geriye alınarak ortalanması gayet mantıklıdır.
biraz zor bir hayal bile olsa : Bursaray, B ve C
etaplarıyla birlikte bu aptal istasyonun da yerini 400 mt geriye alarak ataevler halkının
5 yıllık çilesini bitirmelidir.
Cami ahalisinin söylediğine göre; Türkiyedeki 2.en büyük kubbeli camiye sahip mahalledir.
Öyleki earth google daki "ruler - path" menüsünü kullanarak harita üzerinden ölçüm yapıldığında 32 mt. çapındaki kubbesi teyid edilebilir.( ayasofya nın kubbesi : 40mt )
Öyleki earth google daki "ruler - path" menüsünü kullanarak harita üzerinden ölçüm yapıldığında 32 mt. çapındaki kubbesi teyid edilebilir.( ayasofya nın kubbesi : 40mt )
ata caddesi boyunca , proje olarak birbirlerinin tıpa tıp aynısı olan sitelerle bezenmiş fakat zamanla, bu ilkokul mezunu şahıs tarafından çizilmiş plan terk edilerek modern sitelerin yapılmaya başlandığı kıyı semti. Bursa haritasına baktığınızda nilüferin en batı kıyısı gibi görünür.
ataevler semtindeki bu ilginç mimarideki siteler dikkat çekicidir , öyle ki; herbiri ortalama 100-200 daireden oluşan ataevlerin ilk siteleri : sırasıyla umut, emniyet, emek, hizmet, yıldız, eğitimciler, ulaşım ... bu siteler proje olarak birbirlerinin tıpa tıp aynısıdır ve malesef bu proje ciddi dercede mühendislik faciasıdır. Apartmanlara dışardan baktığınızda hemen hemen bütün balkonların mecburen kapatılıdğını görürsünüz çünkü balkonlar uygunsuzdur, buzdolabı ve bulaşık makinesi koymaya yer olmayan mutfakları vardır. çamaşır makinesini birtürlü sığdıramadığınız banyoları da cabası. ilginç labirent gibi koridorları vb.. ve malesef ataevler mahallesine ilk yerleşen ve şu anki mahelle nufusunun yaklaşık yarısı bu facia sitelerde ikamet etmektedir. Bazı sitelerin 99 depreminde onarıma ihtiyaç duyacak ciddiyette hasar görmesi, tarafımdan yaşanmış acı bir gerçektir. Bu kadar uyduruk bir projenin nasıl olurda bu kadar çok site tarafından uygun görülüp inşaa edilmesi anlaşılmaz bir durumdur.Ne mutlu ki 2000 li yıllardan sonra doğru dürüst siteler ve sosyal tesisler yapılarak ataevler mahallesinin kalitesi yükseltilmiştir.
ataevler semtindeki bu ilginç mimarideki siteler dikkat çekicidir , öyle ki; herbiri ortalama 100-200 daireden oluşan ataevlerin ilk siteleri : sırasıyla umut, emniyet, emek, hizmet, yıldız, eğitimciler, ulaşım ... bu siteler proje olarak birbirlerinin tıpa tıp aynısıdır ve malesef bu proje ciddi dercede mühendislik faciasıdır. Apartmanlara dışardan baktığınızda hemen hemen bütün balkonların mecburen kapatılıdğını görürsünüz çünkü balkonlar uygunsuzdur, buzdolabı ve bulaşık makinesi koymaya yer olmayan mutfakları vardır. çamaşır makinesini birtürlü sığdıramadığınız banyoları da cabası. ilginç labirent gibi koridorları vb.. ve malesef ataevler mahallesine ilk yerleşen ve şu anki mahelle nufusunun yaklaşık yarısı bu facia sitelerde ikamet etmektedir. Bazı sitelerin 99 depreminde onarıma ihtiyaç duyacak ciddiyette hasar görmesi, tarafımdan yaşanmış acı bir gerçektir. Bu kadar uyduruk bir projenin nasıl olurda bu kadar çok site tarafından uygun görülüp inşaa edilmesi anlaşılmaz bir durumdur.Ne mutlu ki 2000 li yıllardan sonra doğru dürüst siteler ve sosyal tesisler yapılarak ataevler mahallesinin kalitesi yükseltilmiştir.